asalet ne demek?
Kökeni: Arapça
- Soyluluk, asillik.
Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum.
N. F. Kısakürek - Köklü, esaslı olma, asilliğe uygun davranma, soy ve nesep sahibi olma.
- Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı.
- Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu.
- Yabancı unsurlara karışmamış, arı.
- Necabet, zadeganlık.
- Soy temizliği.
- Temiz soyluluk.
- Köklülük.
- Metanet.
- Definitive appointment.
- Nobleness.
- Blue blood.
- Dignity.
- Peerage.
- Quality.
- Nobility.
- Nobleness
- Nobelness.
- Blood.
asalet armalı
- Coroneted.
asalet veren
- Ennobling.