asal belirten ne demek?
- Ana belirten
ana
- Çocuğu olan kadın, anne
- Yavrusu olan dişi hayvan.
- Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı.
- Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü.
- Velinimet.
- Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü.
- Temel, asıl, esas
- Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatır.
- (Ani. C.) Gece yarısı vakitleri. (Osmanlıca'da yazılışı: ânâ)
- (İnv. C.) Nahiyeler, taraflar. (Osmanlıca'da yazılışı: a'nâ)
asal
- Osmanlıca'da yazılışı: a'sal.
- Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi.
- Başlıca, esaslı, temel.
- Temel kök, ahlak.
- Bilmece.
- İkindi ve akşam arası manasına, öğleden geceye kadar olan müddet.
- Dişinin ucu eğri olan.
- Basic.
- Fundamental.
- Prime.
asal cisim
- Sıfırdan farklı ast alt cismi var olmayan cisim.
- Prime field.
belirten
- Tamlayan.
- Determinant.
- Bk. tamlayan
- İsim veya sıfat tamlamalarında ikinci unsur.
- Nedensel ilişkide veya herhangi determinist bir süreçte, belirtenin karşıtı.
- Dalle.
- Determinative.
- Indicative.
- Diacritic.
- Telling.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
asalasal cisimasal değişkenasal depremasal düğümasal düğüm noktasıasal düşünceasal eksenasal finansal araçasal gazasaasa derecesiasa duyarlığıasa foetidaasa ölçünleribelirtenbelirten herhangi bir şeybelirteçbelirteç ekibelirteç elementbelirteç organizmabelirteç yüzeyibelirtbelirbeliren mesajbeliren pencerebelirgebelirgibelibeli açılmakbeli bükükbeli bükülmekbeli çökmek