artmak ne demek?
- Büyük heybe.
- Çoğalmak.
- Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak.
- Değeri yükselmek, fazlalaşmak.
Escalate.
Grow.
Proliferate.
To increase.
To go up.
To augment.
To mount.
To remain.
To be left over.
Accrue.
Increase.
Augment.
Go up.
Rise.
Scale up.
Be left.
Be left over.
Accrete.
Advance.
Ascend.
Deepen.
Harden.
Heighten.
Mount up.
Remain.
Soar.
Step up.
Swell.
Develop.
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
Large.
Wide.
artmakta
On the upgrade.
artma
- Artmak işi.
- Artmış olan şey.
- Değişken niteliğin çoğalması.
- Nüfusta doğumların ölümlere göre artışı.
Increase.
Improvement.
Gain.
Pickup.
Accession.
Increment.