arayıp taramak ne demek?
- Ferret 2
ferret
- Kovmak
- Dağ gelinciği
- Araştırmak
- Dağ gelinciği ile avlanmak
- Arayıp taramak
- Tavşan veya sıçan tutmak için kullanılan gelinciğe benzer ufak bir hayvan
- (out) ile gizlendiği yerden bulup çıkarmak, kovmak
arayıp bulmak
- Seek out, search out, fish out, scare up.
arayıp da bulamamak
- Beklenmedik iyi bir olanakla karşılaşmak.
- Beklenmedik iyi bir durumla karşılaşmak.
taramak
- Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
- Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak
- Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak.
- Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek.
- Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek.
- Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek
- Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek.
- Dikkatle bakmak, süzmek.
- Tarama eylemi.
- To card.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
arayıp bulmakarayıp da bulamamakarayıp soranı bulunmamakarayıp soranı yokarayıp sormakarayıp sormamakarayıarayı açmakarayı açmamakarayı kapatmakarayı soğutmakarayarayaaraya adam koyup işe girmekaraya almakaraya eklemetaramaktaramatarama ağıtarama aleti kullanmaktarama anahtarıtarama anahtaritaratarabtarabatarabefsatarabenduztartar and feathertar archiving utilitytar brushtar heels