altın anahtar her kapıyı açar ne demek?

  1. Para olduğunda her güçlük yenilebilir.

altın

  1. Bu elementten yapılmış
  2. Üstün nitelikli, değerli.
  3. Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au).
  4. Altından yapılmış sikke.
  5. Doğada az bulunması dolayısıyla para olarak kullanılan ya da devletlerce para karşılığında saklanan değerli maden.
  6. Simgesi Au, atom numarası 79, atom kütlesi 196,97 g, yoğunluğu 19,32 g/mL, e.n. 1064,76
  7. 1. parlak, san renkte, paslanmayan, kolay işlenebilen, ziynet eşyası olarak da kullanılan maden, zer, zeheb. 2. örfte kadın adı olarak kullanılır. zerrin (bkz. zerrin).
  8. Parlak sarı renkte, kolay işlenen, değerli paslanmaz maden.
  9. Mec. Değerli, nitelikli, eşi bulunmaz.
  10. Sarı renkli, yumuşak, dövülgen ve esnek bir soy metal. A. A. 197.2; A. S. 79.

altın adam

  1. Başarılı kimse.
  2. Şampiyonalarda altın madalya alan kimse.

anahtar

  1. Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı.
  2. Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu.
  3. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol.
  4. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç.
  5. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak.
  6. Vesile, araç, vasıta
  7. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör.
  8. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret.
  9. Manyetikleri farklı bileşimlerde çalıştırmayı sağlayan devre anahtarı.
  10. Eski yapı almaçlarda, oluk seçimini yapmak için döndürülen parça.

her

  1. Teklik isimlere tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, "...-in hepsi" anlamını veren söz
  2. Bütün, hep, tamamen.
  3. Şiddet.
  4. (en)Each.
  5. (en)Whatever.
  6. (en)Whoever.
  7. (en)High Efficiency Red.
  8. (en)Adv: here 32.
  9. (en)Every.
  10. (en)The form of the objective and the possessive case of the personal pronoun she; as, I saw her with her purse out.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

altınaltın adamaltın adı pul oldu, kız adı dul oldualtın adını bakır etmekaltın ağacıaltın ağaçaltın anahtaraltın arayıcısıaltın asaaltın ateşte, insan mihnette belli oluraltıaltı açılıaltı alayaltı alay üstü kalayaltı aminopenisillanik asitanahtaranahtar altanahtaranahtar açma hatasıanahtar adamanahtar adını kopyalaanahtar ağızlığıanahtar bassanahtar bitkileranahtar bulanahtar cebianahanımanahatları daraltanahavalıkanaheimanaana akçaana akımana akım kesiciana anahtar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın