allowed time ne demek?
- Yorulma
- Müsaade edilen zaman
- Standart zaman
yorulma
- Yorulmak işi.
- Getting tired.
- Fatigue.
- Allowed time.
- Toil.
- Frazzle.
allowed traffic load
- Müsaade edilen trafik yükü
allowed transition
- Izinli geçis
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
allowed traffic loadallowed transitionallowed alternative treatmentallowed bandallowed usersallowedallowed variationallowedlyallowallow accented uppercaseallow accessallow additionsallow anyalloallo antibadialloantibadialloantibodyalloantigentimetime after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimar