alevlenme ne demek?
- Alevlenmek işi.
- İştial.
- Bkz. azma, eksaserbasyon
- Blazing up.
- Blaze.
- Flare up.
- Exacerbation.
- Inflammation.
alevlenmek
- Alev çıkarmaya başlamak.
- Yanmaya başlamak, alev almak.
- Zorlu, öfkeli veya heyecanlı bir durum almak.
- Ateşlenmek, körüklenmek.
- Parlamak.
- Flame.
- To take fire.
- To blaze.
- To grow violent.
- To flare up.
alevlenme noktası
- Flash point.
alevlenmek
- Alev çıkarmaya başlamak.
- Yanmaya başlamak, alev almak.
- Zorlu, öfkeli veya heyecanlı bir durum almak.
- Ateşlenmek, körüklenmek.
- Parlamak.
- Flame.
- To take fire.
- To blaze.
- To grow violent.
- To flare up.