alev alev ne demek?
- Vücut ısısı herhangi bir sebeple artmış bir biçimde ve bu sebeple tende kızarıklık oluşarak
Yüzü alev alev yandığı hâlde çeneleri atarcasına üşüyordu.
S. F. AbasıyanıkDüşündükçe kapkara, korkunç bir hayalet gözlerimi kapladı, başımın içi alev alev yandı.
E. İ. Benice - Aşırı biçimde tutuşmuş olarak.
- Aşırı bir biçimde tutuşmuş olan
Caminin dört bir yanı alev alevdi zaten.
A. Kulin - Ablaze, aflame, afire.
alev alev yanmak
- Flame, blaze.
alev alabilir
- Flammable.
alev
- Aşk ateşi, sevda.
- Alımlı, cazibeli kadın.
- Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule.
- Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama.
- Sıcaklık
- Kıvılcım.
- Aşk ateşi.
- Hararet.
- Yanma olaylarında, yüksek sıcaklığa ısınmış katı taneciklerin ve moleküllerin yaydığı ışınlarla parlaklık kazanmış gaz karışımları akışı.
- Ateşten ve yanıcı cisimlerden çıkan parlak, çeşitli şekillere giren gazlardan meydana gelen şeffaf dil, yalım.