aldırış etmeyen ne demek?
- Thick skin.
thick
- Kalın
- Kalınlığındaki
- Sık, çok
- Yoğun
- Koyu
- Kesif
- Ahmak, kalın kafalı
- Dil tutulur gibi telaffuz olunan, anlaşılmaz
- Boğuk, kısık
- Dumanlı, sisli, kalın kafalı, belirgin, yakın (arkadaş), aşırı, fazla
aldırış etmek
- Önemsemek, umursamak.
- Pay attention, mind.
aldırış etmemek
- Önem vermemek, aldırmamak, ilgilenmemek.
- Bkz. kulak asmamak
- 1) ilgi göstermemek, ilgilenmemek, ilgisiz kalmak; 2) önem vermemek, aldırmamak, umursamamak: -H. E. Adıvar.
- Pay no attention, not to mind.