alışılmıştan uzun ne demek?
Long
long
- Çok, uzun zaman
- Istemek, can atmak
- Uzun
- Uzun süren, yorucu
- Arzu etmek, özlemini çekmek, gözlemek, hasret kalmak
- Çok istemek, arzulamak, hasretini çekmek, özlemek
- Müddetince, müddetine kadar, çok vakit, çoktan.
- Mesafece uzun
- Çok, pek: geç
- Alışılmıştan uzun
alışılmış
- Her zamanki, mutat
Accustomed.
Customary.
Frequent.
Ordinary.
Orthodox.
Routine.
Usual.
Habitual.
alışılmış ad
Trivial name, common name.
uzun
- İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı.
- Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren
- Ayrıntılı, derinlemesine
Long.
Tall.
Lengthy.
Extended.
Prolonged.
Maxi.
Far-off.