alçaklık ne demek?
- Alçak olma durumu.
- Alçakça davranış, şenaat.
- Adilik, aşağılık, kahpelik.
- Ahlakça kötü davranış sergileme durumu.
- Baseness.
- Enormity.
- Ignominy.
- Infamy.
- Turpitude.
- Villainy.
- Lowness.
- Shamefulness.
- Vileness.
- Meanness.
alçak
- Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı.
- Aşağı olan, yüksek olmayan (yer)
- Kısa (boy).
- Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain.
- Mec. Deni, sefil.
- Hafif çıkan ses.
- Short.
- Vile.
- Cowardly.
- Base.
alçaklamak
- Birine karşı kötü davranışta bulunma, ona kötü söz etme.
- Tahkir etmek.
- To despise.
- To treat with contempt.
alçaklanmak
- Birine yaltaklanmak, tenezzül etmek.
- To become mean and vile.