aksanlı konuşmak ne demek?
Affect an accent.
affect
- Yalancıktan yapmak
- Etkilemek, tesir etmek, değiştirmek
- Müteessir etmek, dokunmak
- Taslamak, etki etmek
- Heyecan, teessür
aksanlı konuşma
Brogue.
aksanlı
Broad.
konuşmak
- Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak.
- Belli bir konudan söz etmek
- Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
- Söylev vermek, konuşma yapmak.
- Konuşma dili olarak kullanmak.
- Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak.
- İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek.
- Flört etmek.
Speak to.
Confab.