aklamak ne demek?

  1. Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek.
  2. Başarılı gösterilmek, değerli olarak nitelendirilmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır.

    N. Cumalı
  3. Ağartmak, beyazlaştırmak.
  4. Temizlemek, beyazlatmak.
  5. (en)Brighten.
  6. (en)Acquit.
  7. (en)Clear.
  8. (en)Absolve.
  9. (en)Exculpate.
  10. (en)Exonerate.
  11. (en)Justify.
  12. (en)Launder.
  13. (en)Purge.
  14. (en)Whitewash.
  15. (en)To acquit.
  16. (en)To absolve.
  17. (en)To exonerate ibra etmek.
  18. (en)To launder.
  19. (en)To clear.
  20. (en)To discharge (of a liability.
  21. (en)To release.
  22. (en)To audit and verify accounts.
  23. (en)To settle.
  24. (en)To grant full discharge.
  25. (en)To receipt.
  26. (en)To acknowledge receipt.
  27. (en)Whiten.

aklama

  1. Aklamak işi, ibra.
  2. (en)Laundering
  3. (en)Acquittal.
  4. (en)Acquittal ibra.
  5. (en)Clearance.
  6. (en)Discharge.
  7. (en)Release.
  8. (en)Auditing and verifying of the accounts.
  9. (en)Clearing of a debt.
  10. (en)Discharging of a liability.

aklama belgesi

  1. Alacak verecek kalmadığını gösteren belge, ibraname.
  2. (en)Release.
  3. (en)Receipt in full / in full discharge.
  4. (en)Final / full receipt.
  5. (en)Quittance

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aklamaaklama belgesiaklamamakaklamaklam ı sitteaklaakla dayanmayanakla durgunluk vermekakla fenalık vermekakla gelmekakl
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın