akıcılaşma ne demek?
- B, g, k gibi patlayıcı ünsüzlerden biri ile h gırtlak ünsüzünün; r, l, m, n, y gibi bol sesli akıcı ünsüzlerden birine dönüşmesi: bıñar>mıñar pınar, bunuñ>munuñ, binek daşı>minek daşı (GBAA. s 76); bindirdi>mindirdi, gibi>kimi, felek>feley, tedbir> teybir, seksen>seysen, basdı geldi> basdı _ yeldi (KİA, s. 117); kevgir>keygir, Fehime>Feyime, şehit>şeyit, zehircilik>zeyircilik; vefat>mefat, pehlivan>peylavan (EİA, s. 45, 47); badam>payam badem (UMA, s. 49), bugün>böyün vb.
akıcılık
- Akıcı olma durumu.
- Söz, yazı ve anlatımın akıcı olma özelliği, selaset.
- Bir filmin bir çekiminden öbür çekimine geçişteki ustalık. Bu geçişte seyircinin dikkatini uyanık tutma, ilgisini sürdürme, herhangi bir kesiklik, atlama ya da karşıtlık duygusu uyandırmama özelliği.
- Bir izlencenin bölümlerini ya da birbirini izleyen değişik izlenceleri birbirine kesiksiz, uyuşumlu biçimde bağlama.
- Fluency.
- Continuity.
- Fluidity
- Mellifluousness
- Smoothness
- Fortsetzung
akıcılık derecesi
- Sıvıların akmaya karşı direnci, akış hızının karşıtı, viskozite, yapışkanlık, akışkanlık.
- Viscosity.