aileron leading edge ne demek?
- Kanatçık hücum kenarı
kanatçık
- Küçük kanat.
- Baklagillerin çiçek tacında bulunan, yan iki taç yapraktan her biri.
- Kuşların başparmak ve birinci parmak kemiklerine bağlı teleklerinin bütünü.
- Winglet.
- Airfoil.
- Aileron.
aileron
- Kanatçık, goşisman, eleron
- Kanatçık (uçak), eleron
aileron angle
- Kanatçık açısı
leading
- Önemli, ileri gelen
- Öncülük eden
- Önde olan, başlıca, ana
- Yol gösterme, rehberlik
- İma
- Rehber olan
- Kurşun ile kaplama veya bölme
- Kurşun çerçeve (pencere için)
- Satır aralarının anterlini
edge
- Yavaş yavaş sokulmak
- Kenar yapmak
- Yavaş yavaş ilerletmek
- Yan yan gitmek, sokulmak
- Kenar, ağız
- Ayrıt
- Keskinlik
- Sınır, hudut
- Avantaj, üstünlük
- Yanaşmak, yaklaşmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aileronaileron angleaileron balanceaileron compensationaileron controlaileron cordaileron deflectionaileron fulcrumaileron operating tubeaileron positioning relayaileaile adıaile adresiaile altıaile babasıleadingleading activistleading actorleading actressleading aircraftleading articleleading astrayleading axleleading caseleading characterleadinleadlead a cat and dog lifelead a dogs lifelead a double lifelead a hand to mouth existence