ahlakı hamide ne demek?
- Beğenilen güzel ahlak.(Hz. Muhammed (A.S.M.) bütün ahlak-ı hamidede en yüksek ve yetişilmeyecek bir dereceye malik idi...... Onda içtima etmiş ahlak-ı hamidedir ki her bir haslette en yüksek tabakada olduğuna dost ve düşman ittifak ediyorlar. M.) (Osmanlıca'da yazılışı: ahlâk-ı hamide)
ahlakı hasene
- Yüksek ahlakı en parlak ve ulvi bir şekil ve ruhta gösteren ve bilfiil yaşayan Peygamberimizin (A.S.M.) ve O'nun yolunda gidenlerin ahlakı.(Diyorsun ki: Teklif, saadet içindir. Halbuki ekser-i nasın şekavetine sebeb, tekliftir. Teklif olmasaydı, bu kadar tefavüt-ü şekavet de olmazdı?C- Cenab-ı Hak, verdiği cüz'-i ihtiyari ile ef'al-i ihtiyariye alemini kesbiyle teşkil etmeğe insanı mükellef kıldığı gibi, ruh-u beşerde vedia olarak ekilen gayr-i mütenahi tohumları sulamak ve neşv ü nemalandırmak için de beşeri teklif ile mükellef kılmıştır. Eğer teklif olmasaydı, ruhlardaki o tohumlar neşv ü nema bulamazdı. Evet, nev'-i beşerin ahvaline dikkatle bakılırsa görülür ki; ruhun manen terakkisini, vicdanın tekamülünü, akıl ve fikrin inkişaf ve terakkisini telkih eden, yani aşılayan, şeriatlardır; vücud veren, tekliftir; hayat veren peygamberlerin gönderilmesidir; ilham eden, dinlerdir. Eğer bu noktalar olmasaydı, insan hayvan olarak kalacaktı ve insandaki bu kadar kemalat-ı vicdaniye ve ahlak-ı hasene tamamen yok olurlardı. Fakat insanların bir kısmı, arzu ve ihtiyariyle teklifi kabul etmiştir. Bu kısım, saadet-i şahsiyeyi elde ettiği gibi nev'in saadetine de sebep olmuştur. Amma insanların büyük bir kısmı, ihtiyarı ile küfrü kabul ve tekalif-i İlahiyyeyi reddetmişlerse de teklifin bazı nevilerinden süzülen terbiyevi, ahlaki vesaire güzel şeyleri aldıklarından, teklifin o nevilerini zımnen ve ıztıraren kabul etmiş bulunurlar. İşte bu itibarla, kafirin her sıfatı ve her hali kafir değildir. İ.İ)(Hadsiz salat ve selam ol Peygamberimiz Muhammed Mustafa (A.S.M.) üzerine olsun ki, demiş: $Yani; benim, insanlara Cenab-ı Hak tarafından bi'setim ve gelmemin ehemmiyetli bir hikmeti, ahlak-ı haseneyi ve güzel hasletleri tekmil etmek ve beşeri ahlaksızlıktan kurtarmaktır. H.) (Osmanlıca'da yazılışı: ahlâk-ı hasene)
ahlakı hor görme
- Cynicism
hamide
- Osmanlıca'da yazılışı: hâmide.
- Şükreden.
- Hamdeden, şükreden
- Övülmeye değer.
- (bkz. hamid)
- Uzun müddet geçmesi sebebi ile rengine tegayyür ve siyahlık gelip eskimiş olan.
- Kambur, eğrilmiş, kemerli.