hamide ne demek?
Kökeni: Arapça
- Uzun müddet geçmesi sebebi ile rengine tegayyür ve siyahlık gelip eskimiş olan.
- Osmanlıca'da yazılışı: hâmide.
- Kambur, eğrilmiş, kemerli.
- Hamdeden, şükreden
- Övülmeye değer.
- Şükreden.
- (bkz. hamid)
hamid
- Osmanlıca'da yazılışı: hâmid.
- Hamd eden, şükreden kul.
- Koru sönmediği halde alevi sönen ateş.
- Alevi sönen ateş.
- Allah'a şükreden.
hamidegı
- Kamburluk, eğri büğrü olmaklık. (Osmanlıca'da yazılışı: hamidegî)
hamid
- Osmanlıca'da yazılışı: hâmid.
- Hamd eden, şükreden kul.
- Koru sönmediği halde alevi sönen ateş.
- Alevi sönen ateş.
- Allah'a şükreden.