adventitious ne demek?
- Dıştan gelen
- Tesadüfe bağlı
- Tesadüfi, beklenmedik
- Şans eseri olan
- Arızi, harici
dıştan
- Aslında olmayıp sonradan ve dışarının etkisiyle ortaya çıkan (düşünceler).
- Gürültünün, çerçeve dışındaki bir kaynaktan çıkması durumu. İçten (gürültü)nün karşıtı.
- Sesin, görüntüde bulunmayan bir kaynaktan çıkması durumu. İçten (ses)in karşıtı.
- External.
- Off noise.
- Off (screen voice), OSV.
- Externally.
- "Off" Geräusche
- "Off", "Off-Stimme
- Bruit off
adventitious membrana
- dış zar;
adventitious root
- Ek kök