adduced evidence ne demek?
- Gösterilmiş delil
- İleri sürülmüş olan kanıt veya delil
adduce
- Kanıt göstermek
- İleri sürmek
- Delil göstermek
- Getirmek, göstermek
- Vermek (örnek)
adduceable
- Delil olarak gösterilebilen, kanıt olarak ileri sürülebilen, kanıt olarak gösterilebilen, delil olarak alıntı yapılabilen
evidence
- Kanıt
- Kanıtlamak, ispatlamak
- Delil, şehadet, ispat, tanıt
- Vuzuh, açıklık, aydınlık
- Şahit, tanık
- Belirtmek, açıklamak, göstermek
- Tasrih etmek, tavzih etmek
- İspat etmek