adamcık ne demek?
- Kendisine acınılan kimse
Bir tarafa dayanıp durdum. Adamcık benimle hiç meşgul olmuyor göründü.
M. Ş. Esendal - Yerilen, küçümsenen kimse.
- Short person.
- Manikin
- Wretch
- Little man
adamcıl
- İnsandan kaçan, başkalarıyla görüşmekten çekinen kimse
- Merdümgiriz
- İnsana yakın olan, insandan kaçmayan
- İnsandan ürkmeyen, insana alışmış olan, insana sokulan, sıcakkanlı, munis
- İnsan yiyen, mürdamhâr.
- Reclusive, bashful; trained; wild, savage.
- Tame
adamcıllık
- Adamcıl olma durumu.
- Kimi canlı türlerinde görülen, küme halinde ya da bir arada yaşama eğilimi. (Kavram içgüdüsel bir davranış anlamına alınmamalıdır.)