acting high ad mighty ne demek?
- Kasıntı
kasıntı
- Giyeceği daraltmak veya kısaltmak için yapılan eğreti dikiş.
- Büyüklenme, kurum, gurur.
- Büyüklenen, gururlanan ve bunu davranışlarıyla belli eden (kimse).
- Tacking.
- Swagger.
- Swank.
- Swanky.
- Bumptious.
- Acting high ad mighty.
acting
- Yapan, işleyen, temsil eden
- Vekil olan, vekâlet eden.
acting as guarantor
- Kefillik
high
- Büyük vites
- Rekor, zirve, uçma
- Barometrenin yüksek olduğu bölge
- Argo esrar tesiri altında olma
- Yüksek, ali
- Kendini beğenmiş, azametli
- Yüce, muhteşem
- Mağrur, kibirli
- Tiz, yüksek perdeden
- Kokmuş (et)
ad
- Peygamberleri Hud'u dinlemedikleri için Tanrı tarafından yok edilen kavim.
- Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır.
- Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu, ün, nam, şöhret.
- Anılacak değer, önem.
- İsim.
- Sayma.
- Sayılma.
- Varlıkları bildiren sözcük: Ev, kedi, Ali, Ayşe, hayal, ordu, vermek, yarış vb.
- Bir filme verilen ad ve bu adı yazılı olarak belirten görüntüler. TV
- Bir izlenceye verilen ad ve bu adı belirten yazıların görüntüleri.T.: isim, filmin ismi. isim, programın ismi, programın adı
Türetilmiş Kelimeler (bis)
actingacting as guarantoracting as principalacting copyacting crazyacting manageracting ministeracting on commissionacting orderacting outactinactin filamentactinalactigraphactimatehighhigh accuracyhigh algebrahigh alloy steelhigh altitudehigh altitude aircrafthigh altitude bombinghigh altitude diseasehigh altitude enginehigh altitude flighthigglehiggledy piggledyhiggledypiggledyhigglerhiggling