acceleration time ne demek?
- İvme süresi
- Hızlanma zamanı
ivme
- İvmek işi.
- Hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı.
- Birim zamandaki hız değişimi tutarı; hızın değişim hızı.
- Acceleration.
- Haste.
- Accélération
acceleration clause
- Muacelliyet hükmü
- Muacceliyet şartı
- Taksitlerden birinin ödenmemesi durumunda tüm borcun muaccel olmasını öngören madde
acceleration due to gravity
- Yerçekiminin etkileri nedeniyle yolun artışı
- Yerçekimi ivmesi
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
acceleration clauseacceleration due to gravityacceleration laneacceleration of gravityacceleration premiumaccelerationacceleration principleacceleration responseacceleratingaccelerating gridaccelerating premiumaccelerating pumpaccelerating relayaccelerateaccelerate the paceacceleratedaccelerated agingaccelerated conductiontimetime after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimar