acınacak halde olan ne demek?
- Sniveling, snivelling [Brit.].
acınacak halde
- Pathetically.
acınacak haldeki şövalye
- The knight of the rueful countenance.
hal
- Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
- Davranış, tutum, tavır
- Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
- Güç, kuvvet, takat.
- Kötü durum, sıkıntı, dert.
- Durum.
- Çözme, çözülme.
- Eritme.
- Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
- Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.
olan
- Olmak eyleminin şimdiki zaman ortacı.
- Pron. one.