ablukaya almak ne demek?
- Kuşatmak, çevresini sarmak
- Etrafını sarmak, bir yerin dışarı ile bağlantısını kesmek
- Blockade, impose a blockade.
- Imposer un blocus, assiéger, bloquer
ablukaya al
- Blockaded
ablukayı bozmak
- Muhasara hattını yarıp geçmek.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
- Take.