aşkın ne demek?
- Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş.
Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti.
F. R. AtayAltı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk.
Abidin Dino - Çok fazla, üstün, benzerlerini aşmış olan.
- Benzerlerinden daha üstün.
- İleri, üstün, seçkin, çok ziyade.
- Dişiye çok düşkün hayvan.
- Ölçüyü kaçıran, coşkun.
- Benzerlerinden üstün.
- Çok, fazla.
- Sevgili.
- Kuzukulağı.
- Filiz, asma dalı.
- Ultra.
- Over.
- Excessive.
- Exceeding.
- Beyond.
- Transcendent.
- Transcendental.
- In excess.
- More.
aşkın belirtisi olan
- Amatory, amative.
aşkın güvence
- Bir malın birden çok güvenceci tarafından güvenceye bağlanması.
- Over insurance, double insurance, multiple insurance.
- Assurance double