aşırtmak ne demek?
- Aşırma işini yaptırmak.
- Aşırmak.
- Bir şeyi yüksek yerden atlatmak.
- Çaldırtmak.
- (-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil).
aşırma
- Yapı çatılarında uzun mertek, aşık.
- Aşırılmış.
- Küçük kazan, kova, bakraç.
- Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik biçimde anlatma, intihal.
- Özellikle para aşırma, aşırtı, ihtilas.
- Aşırmak işi.
- Kündede ya da kavak dikme oyunlarında dengeleme durumuna getirilen güreşçinin pes etmediğini görünce çevirip sırtının üstüne yere atma.
- Passing over.
- Larceny.
- Theft.
aşırtma
- Aşırtmak işi.
- Bir çevrim içinde akan bir akışkanın, çevrim üzerindeki bir öğeye uğramadan geçmesi işlemi ya da bu işlemi sağlayan aygıt.
- Bir oyuncunun, karşı takım oyuncularının kesemiyeceği bir biçimde topu havalandırarak kendi takım arkadaşlarından birine aktarması.
- Lob.
- By-pass.
- Nebenstrom
- By-pass
aşırtmeç
- Bk. aşırma ((I)