aşırmalı yelken ne demek?
- Lugsail.
aşırma
- Yapı çatılarında uzun mertek, aşık.
- Aşırılmış.
- Küçük kazan, kova, bakraç.
- Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik biçimde anlatma, intihal.
- Özellikle para aşırma, aşırtı, ihtilas.
- Aşırmak işi.
- Kündede ya da kavak dikme oyunlarında dengeleme durumuna getirilen güreşçinin pes etmediğini görünce çevirip sırtının üstüne yere atma.
- Passing over.
- Larceny.
- Theft.
aşırma bendi
- Aşırma. (Tarım)
- Overfall dam.
yelken
- Yelkenli.
- Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü
- Bir takımyıldızın adı.
- Canvas.
- Cloth.
- Sail.
- Voile