ağırlık ne demek?

  1. Ağır olma durumu.

    Taşın ağırlığı, yükün ağırlığı

  2. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
  3. Değerlendirmelerde herhangi bir konu ya da evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer.
  4. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum

    Havanın ağırlığı

  5. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum.
  6. Yük, külfet

    Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır.

  7. Ağırbaşlılık.

    Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi.

  8. Tehlikeli olma durumu.
  9. Takı

    Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti.

  10. Sorumluluk

    Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim.

  11. Etki, baskı, güçlük
  12. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak

    Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli.

    A. İlhan
  13. Çeyizini düzmek için güveyinin geline verdiği para, kalın.
  14. Sıkıntı
  15. Değerli olma durumu.
  16. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu

    "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu.

    A. Gündüz
  17. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri

    Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum.

    F. R. Atay
  18. Bir nesne ile bir gökcismi arasındaki ağınımsal çekim kuvveti ile özekkaç itim kuvvetinin, gökcisminin yakınında tartı ile ölçülen birleşik etkisi.
  19. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite.
  20. Metal veya kauçuktan yapılmış ve at yarışlarında atların ağırlıklarını dengelemek için kullanılan cisim.
  21. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori.
  22. (en)Weightiness.
  23. (en)Gravity.
  24. (en)Force of gravity.
  25. (en)Dullness.
  26. (en)Slowness.
  27. (en)Severity.
  28. (en)Arduousness.
  29. (en)Avoirdupois.
  30. (en)Heft.
  31. (en)Massiveness.
  32. (en)Plummet.
  33. (en)Ponderosity.
  34. (en)Ballast.
  35. (en)Bit.
  36. (en)Brunt.
  37. (en)Gravity ağırbaşlılık.
  38. (en)Burden yük.
  39. (en)Responsibility sorumluluk.
  40. (en)Drowsiness.
  41. (en)Lethargy.
  42. (en)Foulness.
  43. (en)Load.
  44. (en)Calmness.
  45. (en)Seriousness.
  46. (en)Graveness.
  47. (en)Richness.
  48. (en)Indigestibleness.
  49. (en)Fetidness.
  50. (en)Putrefaction.
  51. (en)Uneasiness.
  52. (en)Languor.
  53. (en)Effects.
  54. (en)Luggage.
  55. (en)Portion.
  56. (en)Weight.
  57. (al)Schwere
  58. (fr)Gravité
  59. (fr)Poids

ağır

  1. Yavaş
  2. Yoğun
  3. Fiziksel nedenlerden dolayı güç işiten (kulak)
  4. Değeri çok olan, gösterişli
  5. Keskin, boğucu (koku)
  6. Kısık, alçak
  7. Yavaş bir biçimde
  8. Sindirimi zor (yiyecek)
  9. Ağır sıklet
  10. Tartıda çok çeken, hafif karşıtı.

ağırlık analizi

  1. (en)Gravimetric analysis

ağırlık azaltma

  1. (en)Jettison.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ağırlık analiziağırlık azaltmaağırlık basmakağırlık bendiağırlık boşaltmakağırlık çökmekağırlık çökmesiağırlık fonksiyonuağırlık ilkesiağırlık işleviağırlığı olmakağırlığıncaağırlığınca altın etmekağırlığında olmakağırlığını koymak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın