açmaz halatı ne demek?
- Gemilerin limana bağlanması ve sahilden esecek rüzgârla rıhtımdan uzaklaşmaması için kıyıya dikine bağlanan halat.
- Breast line
açmaz
- Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu.
- Tuluatta karşısındakine bir nükte veya tekerleme söyleme kolaylığını veren söz.
- İçinden zor çıkılır durum.
- Hile, dalavere.
- Check.
- Difficult position.
- Dilemma.
- Deceit.
- Trick.
açmaza düşmek
- İçinden çıkılması güç durumda bulunmak.
- Çözümü zor bir durumun içine girmek
- To get into a tight corner, to be caught in a cleft stick.
halat
- Kenevirden yapılmış çok kalın ip.
- (Halet. C.) Haller. Suretler. Keyfiyetler.
- Çapı 12 mm'den daha kalın olan, balıkçılıkta da çerçeve yaka ve kuvvetlendirmede kullanılan, telden veya doğal ve sentetik iplerden yapılan, av araçlarında çekme ve donam amacıyla kullanılan ipler.
- Rope.
- Hawser.
- Line.
- Lanyard.
- Lashing.
- Kink.
- Span.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
açmazaçmaza düşmekaçmaza getirmekaçmazdaaçmazlaleaçmazlıkaçmaaçma banyosuaçma düğmesiaçma kapamaaçma kapama belirteciaçaç acınaaç açaç aç ile yatınca arada dilenci doğaraç açık kalmakhalatı ince halatla sarmakhalatı neta tutmakhalatı volta etmekhalatın baba çevresinde tam dönüşühalatın bir koluhalatın gevşek ucuhalathalat bedenihalat biçimli lavhalat bosahalat bükme yerihalahala da öylehala kızıhala o masalhala oğlu