açıcı ne demek?
- Açma işini yapan.
- Uzatıcı, gerginleştirici.
- Opening.
- That opens.
- Opener.
- Willow.
- Expander.
- Spreader.
- Switch.
- Polisher.
- Commentator.
- Varnisher.
açma
- Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi.
- Bir çeşit susamsız, kalınca, yağlı çörek.
- Açmak işi.
- Girecek veya çıkacak yer.
- Yerde kapalı güreşen güreşçiyi, güç kullanarak oyun uygulanabilir duruma getirme.
- Bk. ağartma
- Ses düğmesi yardımıyla sesin gürlüğünü artırma. Kısmanın karşıtı.
- Menfez.
- Decompression.
- Opening.
açıcılık
- Açıcı olma durumu.
açıcak
- Kalemtraş. (*Söğüt -Bilecik; inönü -Eskişehir)
- [bk. açacak -1]