çabucak ne demek?
- Vakit geçirmeden, kısa bir sürede, acilen, alelacele, anında, bir anda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik, hızla, hızlı, hızlı hızlı, ivedilikle, lahzada, müstacelen, palas pandıras, serian, süratle, şipşak, tez beri, tezce, tezelden, yellim yalellim
Yatakta çabucak doğruldu.
A. İlhan - Kısa sürede
Çabucak giyindim, yokuş aşağıya, beni götürdükleri tarafa süratle indim.
R. H. Karay - Kolaylıkla.
- Slippy.
- Quickly.
- Apace.
- At no time.
- In no time.
- In a snap.
- With a rush.
- Double-quick.
- Fast.
- Hand over fist.
- By leaps and bounds.
- Lickety-split.
- Nimbly.
- In short order.
- Posthaste.
- Quick.
- Readily.
- Slick.
- Speedily.
- Swiftly.
- In a flash.
- Like a flash.
- In less than no time.
- Chop-chop.
- Swift fashion.
- Sharpish.
çabucak dikmek
- Run up.
çabucak düzeltme
- Once over.