şişlik ne demek?
- Şiş
Bileğinde şişlik kalmamışsa da daha ağrısı varmış.
M. Ş. Esendal - Şiş olmaya elverişli.
- Deri altında biriken yağ, ödem vb. nedeniyle oraya çıkan tümseklik
Tumescence.
Bump.
Nodule.
Protuberance.
Swelling.
Bulge.
Swollen condition.
Puffiness.
Swollen place.
Knob.
şiş
- Şişmiş olan yer, şişlik.
- Şişmiş, şişkin, kabarık
- Bir ucu sivri, demir veya ağaçtan, bazen silah gibi kullanılabilen ince uzun çubuk.
- Örgü örmekte kullanılan, metal, ağaç, kemik vb.nden yapılan uzun çubuk
- Şişe geçirilerek veya şişte pişirilmiş olan (et).
Blown up.
Swelling.
Protuberant.
Swell.
Turgid.
şişlik var
I have a lump
şişli baston
- Bastonun kın olarak kullanıldığı ve bastonun elle tutulan kısmı geriye doğru çekildiğinde delici özellikteki şiş namlunun ortaya çıktığı ateşsiz silah.