ıtlakı inan ne demek?
- Dizginini salıverme. Başıboş bırakma. (Osmanlıca'da yazılışı: ıtlak-ı inan)
ıtlakı lisan
- Ağzına geleni söylemek. Çok serbest ve kolay konuşmak. (Osmanlıca'da yazılışı: ıtlak-ı lisan)
ıtlakı yed
- Hayır işleme. (Osmanlıca'da yazılışı: ıtlak-ı yed)
inan
- İnanma işi.
- Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman, itikat
- (Özellikle dinsel anlamda) Bir bağlanmadan doğan güven; Tanrı'ya duyulan sınırsız güven.
- Görünmez olana içteninanma; saklı olanı, daha açığa çıkmamış olanı duyma.
- Bilinmeyene bağlanma.
- Kişiselinanmanın içeriği;inanılan doğruların tümü.
- 1. dizgin. 2. idare etme, yürütme. 3. (tür.) bir kimse ya da şeyin doğruluğunu büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman.
- Dizgin.
- Büyü ile bağlanma. (Osmanlıca'da yazılışı: i'nan)
- Faith.