ırkçılık nedeniyle çatışma ne demek?
Race riot.
race
- (aracı) hızlı sürmek
- Hızlı çalışmak (motor)
- Acele ile yapmak
- Yarış, koşu
- Yarışmak
- Irk, soy
- Yarıştırmak, yarışa sokmak
- Koşuş, seğirtme
- Yaşam süresi
- Akıntı, cereyan
ırkçılık
- İnsanların toplumsal özelliklerini biyolojik, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti
- Kişinin bağlı olduğu ulus ya da ırkın üstünlüğüne inanarak onun dışında kalan toplulukları aşağı ve hor görmesine dayanan tutum ve davranış.
- Toplumu kendi kümesi, yabancı küme diye iki bölüme ayırarak kendi kümesine üstünlük ve başatlık tanıma, dış kümeye ise düşkünlük ve uyrukluk tutumunu benimsetme.
Racism.
Racialism.
Racial discrimination.
Race discrimination.
Segregation.
Ethnocentrism.
ırkçılık yapmak
Segregate.
nedeniyle
- Yüzünden, dolayısıyla, sebebiyle.
Bound.
Because of.
Owing to.
Wherefore.
In consequence of.
By virtue of.
From.
Through.
With.
çatışma
- Çatışmak işi
- Silahlı büyük kavga, arbede.
- Savaş maksadıyla düşmana karşı ilerleyen bir birliğin karşı tarafın keşif ve güvenlik kollarıyla arasındaki ilk silahlı vuruşma.
- Türlü yönlerden uzanan kıvrımlı dağ sıralarının, bir yerde dar bir açı ile birbirine yaklaşıp kaynaşması veya düğümlenmesi.
- Kenetlenme.
- Aynı anda ortaya çıkan birbirine karşıt ya da eşit derecede çekici dilek ve isteklerin bireyde yarattığı ruhsal durum.
- Birbirleriyle uyuşmayan dilek, istek ya da ereklerin yarışmasından ortaya çıkan üzücü ya da kıvanç vermekten uzak bilinç durumu.
Tie tie.
Clash.
Battle.