ışıldama ne demek?
- Işıldamak işi.
- Kimi özdeciklerin yüksek sıcaklık yerine ışınımlarla dövülmesinden kaynaklanan ışık akımı.
- Kimi özdeciklerin yüksek sıcaklık yerine ışınımlarla dövülmesinden kaynaklanan ışık akımı.
- Herhangi bir cismin, yüksek sıcaklık (akkorluk) dışında herhangi bir nedenle ışık yayması özelliği.
- Lighting.
- Glance.
- Sparkling.
- Gleaming.
- Luminosity.
- Shining.
- Luster.
- Radiation.
- Luminescence.
- Refulgence.
- Lustre.
- Irradiation.
- Winking.
- Lumineszenz
- /uminescence
- Luminescence
ışıldamak
- Titrek, parlak bir ışık saçmak, parıldamak
- Beam.
- Flash.
- Light.
- Scintillate.
- Shine.
- To gleam.
- To shine.
- To glow.
- To flash.
ışıldama şiddeti
- Luminous intensity
ışıldamak
- Titrek, parlak bir ışık saçmak, parıldamak
- Beam.
- Flash.
- Light.
- Scintillate.
- Shine.
- To gleam.
- To shine.
- To glow.
- To flash.