ışık elektrik ışıkölçer ne demek?

  1. Işılelektrik gözlerin özelliklerine dayanan özel bir fiziksel ışıkölçer.
  2. (en)Photoelectric photometer.
  3. (al)Lichtelektrisches Photometer
  4. (fr)Photomètre photoélectrique

ışık

  1. Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
  2. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç.
  3. Elektrik.
  4. Resim sanatında ışıklı, parlak yer.
  5. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
  6. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
  7. Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.
  8. Yönetmenin, sahnenin ya da salonun aydınlatılması için verdiği buyruk.
  9. Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. Başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (Bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. Dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur).
  10. Aydınlık, ziya.

ışık açısı

  1. Işıkların belli açılan. Plastik görünümü elde etmek için ışık genellikle yukarıdan sahne tabanına kırkbeş derecelik bir açıyla verilir. Ayrıca, ışıklar iki yandan geliyorsa birbirlerine doksan derecelik, üç yönden geliyorsa kırkar derecelik açılarla kesişirler.
  2. Bir göstericiden gelen ışık demetinin görüntülüğe düşüş açısı.
  3. (en)Light beam angle.
  4. (en)Beam angle.
  5. (al)Lichtbündels Winkel
  6. (fr)Angle de faisceau lumineux
  7. (fr)Angle d-ouverture de faisceau

elektrik

  1. Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü.
  2. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi.
  3. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma.
  4. Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu.
  5. Çarpıcılık, cazibe, canlılık
  6. Elektrikle çalışan.
  7. Duruk ya da devinenelektrik yüklerinin yol açtığı tüm görüntüleri inceleyen doğabilim dalı.
  8. Yükünün yol açtığı bütün olaylar için kullanılan genel terim.
  9. İki nesnenin birbirine sürtünmesiyle, sıkıştırma gibi herhangi bir mekanik etki sırasında, ısının kimi örütler, ışığın kimi özdekler üzerindeki etkisiyle ya da ayrı potansiyelli iki özdek arasında oluşan ve etkisini çekme, itme, mekanik, kimyasal, ısıl vb. olaylar biçimin de gösteren erke türü.
  10. İki nesnenin birbirine sürtünmesiyle, sıkıştırma gibi herhangi bir mekanik etki sırasında, ısının kimi örütler, ışığın kimi özdekler üzerindeki etkisiyle ya da ayrı potansiyelli iki özdek arasında oluşan ve etkisini çekme, itme, mekanik, kimyasal, ısıl vb. olaylar biçimin de gösteren erke türü.

ışıkölçer

  1. Işık şiddetini veya enerjisini ölçen araç, fotometre.
  2. Bir ışık kaynağının, belli uzaklıkta oluşturduğu aydınlığı ölçme işinde kullanılan araç, fotometre.
  3. Çeşitli ışık koşullarına göre en uygun sonucun alınabilmesi için duyarkat üzerine ne kadar ışık düşmesi gerektiğini bildiren aygıt.
  4. Işıkölçümsel büyüklükleri ölçmeye yarayan aygıt. bkz. nesnelışıkölçer, görselışıkölçer.
  5. (en)Exposure meter.
  6. (en)Photometer.
  7. (en)Light meter.
  8. (en)Exposure meter, photometer, lightmeter.
  9. (al)Photometer
  10. (al)Belichtungsmesser, Fotometer, Lichtmessgerät

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ışıkışık açısıışık ağrısıışık akımıışık akısıışık akışıışık almakışık ayarlı lambaışık aylasıışık aynasıışığa dayanıklıışığa dayanıklılıkışığa doğrulumışığa duyarlıışığa duyarlı deri yangısıelektrikelektrik akımıelektrik alanıelektrik alıcılarıelektrik almakelektrik ampulüelektrik anahtarıelektrik ark kaynağıelektrik arkıelektrik atlamasıelektrical networkelektrifikasyonelektriğe bağlamakelektriğe dönüştürmekelektriğe yönelim
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın