ürkmek ne demek?

  1. Bir şeyden korkup sıçramak, tevahhuş etmek

    Gölgesinden ürkmüş bir Arap atı gibi şahlandı.

    Ö. Seyfettin
  2. Şaşkınlık ve korku duymak

    Birisi merdivenlerden biraz hızlı inip çıktığı zaman biz de ürküyorduk.

    R. N. Güntekin
  3. Ağaç meyve vermemek.
  4. Çekinmek

    Yaramaz çocuk tutumundan her zaman ürkerdi.

    H. Taner
  5. (en)Be appalled.
  6. (en)Balk at.
  7. (en)Blench.
  8. (en)Boggle.
  9. (en)Dread.
  10. (en)Get a fright.
  11. (en)Have a fright.
  12. (en)Take fright.
  13. (en)Jump.
  14. (en)Lose one's nerve.
  15. (en)Quail.
  16. (en)Scare.
  17. (en)Start.
  18. (en)Startle.
  19. (en)Wince.
  20. (en)Fear.
  21. (en)Flinch.
  22. (en)To start with fear.
  23. (en)To be frightened.
  24. (en)To be scared.
  25. (en)To scare.
  26. (en)To shy.
  27. (en)Rock.
  28. (en)Shrink.

ürkme

  1. Ürkmek durumu, tevahhuş.
  2. (en)Fright.
  3. (en)Recoil.
  4. (en)Scare.
  5. (en)Start.
  6. (en)Wince.

ürkmemek

  1. (en)(neg. form of ürkmek) be appalled, balk at, blench, boggle, dread, get a fright, have a fright, take fright, jump, lose one's nerve, quail, scare, shy, start, startle, wince.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ürkmeürkmemekürkmezürkürkekürkek bir şekildeürkek hayvanürkek kimseüranistüranizmüratürat oksidazüratemi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın