ürkek ne demek?
- Çok ürken, korkuya çabuk kapılan
Burasını yaramaz çocukların kapatıldığı ceza hücresi sandığım için ürkerek geri çekiliyorum.
Y. K. Karaosmanoğlu - Çekingen
Kız, benzi uçmuş, yarı ürkek, yarı yalvarışlı gülümsüyordu ona.
T. Buğra - Skittish.
- Timid.
- Jumpy.
- Fearful.
- Nervous.
- Faint.
- Fainthearted.
- Gun-shy.
- Mousy.
- Nervy.
- Scary.
- Shrinking.
- Timorous.
- Tremulous.
- Hangdog.
ürkek bir şekilde
- Faintheartedly.
ürkek hayvan
- Shy.