ünlemek ne demek?
- Yüksek sesle çağırmak
- Yüksek sesle bildirmek
Bir ses sırası gelenin adını ünlüyordu.
A. İlhan - To call (out) to proclaim.
yüksek
- Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
- Güçlü, etkili, şiddetli.
- Derece veya makamı bakımından üstün.
- Normal değerlerin üstünde olan, çok
- Erdemli, faziletli.
- Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.
- Yukarıda, üst tarafta olan yer
- Elevated.
- Exalted.
ünleme
- Ünlemek işi.
- Güreşin türüne göre, cazgır ya da gong hakemince güreşçilere yapılan çağrı.
- Interjection, exclamation.
ünlem
- Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime, nida: Ah! oh! şak, çat vb.
- Işareti.
- Ünlem işareti.
- Bir duyguyu, bir düşünceyi anlatan veya bir tabiat sesini yansıtan sözcük: Ah!, oh!, vah vah!, tangur tungur!, mırıl mırıl!, şakır fakır vb.
- Interjection.
- Exclamation.
- Ejaculation.
- Interjection