ümitsiz ne demek?
- Umutsuz
Ümitsiz bir tavırla gazetelerini yatağının üstüne fırlattı.
Y. K. Karaosmanoğlu - Hopeless.
- Drear.
- Dreary.
- Forlorn.
- Frantic.
- Gloomy.
- Gone.
- Past hope.
- Pathetic.
- Past cure.
- Desperate.
- Grim.
- Past praying for.
- Without resource.
- Weak- spirited.
umutsuz
- Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- Düzeleceği veya iyileşeceği sanılmayan, ümitsiz.
- Hopeless.
- Desperate.
- Despairing.
- Despondent.
- Bereft of hope.
- Remediless.
- Bleak.
- Dead-end.
ümitsiz girişim
- Forlorn hope.
ümitsiz hastanın ilaçla öldürülmesi
- Euthanasia.