özofagus ne demek?
- Yemek borusu
- Bk. yemek borusu
- Yemek borusu.Dgr.: anat. oesophagus
- Yemek borusu.
- Esophagus.
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
yemek borusu
- Besinleri ağızdan mideye ulaştıran kasla çevrili zarsı kanal.
- Yemek vaktini bildirmek için çalınan boru.
- Yutak ile mide arasında kalan, içi çok tabakalı yassı epitelle astarlanmış, bağ dokusu, çizgili kas ve düz kaslarla çevrelenmiş, çok sayıda bez içeren, insanlarda yaklaşık 25 cm kadar olan sindirim kanalı kısmı. Özofagus.
- Yutakla mide arasındaki kassıl ve zarsıl boru biçimindeki organ, özofagus.
- Sindirim kanalının, yutakla mide arasında kalan kısmı, özefagus, ösefagus, özofagus.
- Alimentary canal.
- Esophagus.
- Gullet.
- Oesophagus.
- Throttle.
özofagus ampulü
- (Yun. oisophagos: boğaz) İplik solucanlarında (Nematoda) özofagus üzerindeki iki şişkinlik.
- Oesophageal bulb.
- Özophagusknolle
- Bulbe d'oesophage
özofagus bezleri
- Toprak solucanlarında kalsiyum karbonat salgılayan özofagus çıkıntıları.
- Oesephageal glands.
- Glande oesophagique