örtme ne demek?
- Örtmek işi.
- Baş örtüsü.
- Üstü kapalı, önü açık yer
Damın örtmesinin altında hasta koyunlara bakıyordu bir adamla beraber.
Y. Kemal - Ek örtüsü koyma.
- Eli, ayağı, yüzü, deriyi; süt, yağ, un vb. yiyecekleri doğaüstü zararlı güçlerin etkisinden korumak amacıylaörtme, saklama.
- Covering.
- Camouflage.
- Cowl.
- Head.
- Rigid frame.
- Shed.
- Hood.
- Blanket.
- Roofing.
- Porch.
- Portal.
- Portico.
- Masking.
- Marquise.
- Coverture.
- Wrapping.
- Tester.
- Cope.
- Closing.
- Cover.
- Shutting.
- Envelopment.
- Blooping, deblooping.
- Klebestellung
- Couvrir
- Zaponnage
örtmek
- Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak
- Kapamak
- Kaplamak.
- Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak.
- Cloak.
- Cover.
- Encase.
- Envelop.
- Face.
- Obscure.
örtme gönderimi
- Covering map.
- Revétement
örtme gücü
- Covering power.