örtbas etmek ne demek?
- Bir durumun, bir olayın duyulmamasını, yayılmamasını sağlayan önlemler almak
Onlar da rezaleti örtbas etmek için kızı Bursa'ya kaçırdılar.
R. N. Guntekin - To conceal sth from notice.
- To hush sth up.
- To cover sth up.
- Blanket.
- Cover- up.
- Cover up.
- Explain away.
- Hide.
- Hush up.
- Obscure.
- Suppress.
- Whitewash.
örtbas etme
- Dissimulation, whitewash, blackout, palliation, suppression.
örtbas edilemez
- Insuppressible.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.