ölü evinde ağlamasını, düğünevinde gülmesini bilmeli ne demek?

  1. Insan içinde bulunduğu çevrenin durum ve koşullarına uygun biçimde davranmasını bilmelidir.

ölü

  1. Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, diri karşıtı
  2. Ölmüş insan, müteveffa, mevta.
  3. Hayvan leşi.
  4. Sönük, güçsüz.
  5. Çok durgun, hareketsiz.
  6. Yaşanılmayan veya çok durgun, hareketsiz
  7. Sıcaklığı, canlılığı olmayan.
  8. (en)Dead.
  9. (en)Lifeless.
  10. (en)Deceased.

ölü açı

  1. Doğal veya yapay bir engel dolayısıyla gözetlemenin veya atışın mümkün olmadığı yer veya bölge.

evin

  1. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü, habbe.
  2. Bir şeyin içindeki öz, lüp.
  3. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü.
  4. Bir şeyin içindeki öz, cevher.
  5. Tohum, tane, öz cevher.
  6. Çok taneli başak.
  7. Tohum, tane.
  8. (en)Kernel.
  9. (en)Grain.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ölüölü açıölü açımıölü anölü arabasıölü aşıölü ayini ilahisiölü bakısıölü belgeölü boslukölöl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmakölandölçölçeğe göre artan getirievinde parça başı iş yapan kimseevindevinevin bağlamakevin direğievin en küçüğüevin erkeğievi barkı olmayanevi bırakmaevi boşalttırmakevi ev eden avratevi gezdirmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın