çocukluk etmek ne demek?
- Çocukça davranışlarda bulunmak.
- Gereği gibi düşünmeden deneyimsizce davranmak
Çocukluk etme, Halis, âlemin kulağına gider. Sonra büyük dedikodu olur.
H. R. Gürpınar - Düşünmeden, çocukça iş yapmak.
- To act childishly.
çocukça
- Çocuk gibi
- Çocuğa yakışır biçimde.
- Childish.
- Immature.
- Infantile.
- Puerile.
- Boyish.
çocukluk erkliliği
- (Freud) Küçük çocukların bütün dilek ve isteklerinin doyurulmasını istemeleri ve beklemeleri.
çocukluk anısı yitimi
- Yaşamın ilk yılları ve erken çocuklukla ilgili yaşantıların düzgülü olarak unutulması.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çocukluk erkliliğiçocukluk anısı yitimiçocukluk aşkıçocukluk bunamasıçocukluk cinselliğiçocukluk çağıçocuklukçocukluk devresiçocukluk karmaşasıçocukluktan beriçocukluçocuklamaçocuklamakçocuklarçocuklar bölümüçocuklar gibi şenetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme