çile ne demek?
Kökeni: Farsça
- Zahmet, sıkıntı, eziyet.
Dargınlık insanların bütün ömrünü dolduran bir çile, bir ezadır.
R. H. KarayBizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu.
Asaf Halet Çelebi - Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem.
- İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti.
- Yay kirişi.
- Zevk ve sefadan el çekerek kuytu bir yerde yapılan 40 günlük ibadet.
- Eziyet. Sıkıntı.
- Suffering.
- Trial.
- Ordeal.
- Hank.
- Hasp.
- Skein.
- Tribulation.
- Bowstring.
- Dervish's period of retirement and fasting which lasts forty days.
çile çekmek
- Büyük sıkıntı ve üzüntü içinde yaşamak
- Sıkıntı çekmek. Eziyet içinde yaşamak.
- To suffer a lot.
çile doldurmak
- Sıkıntılı bir işin veya bir durumun sona ermesini beklemek