çepel ne demek?
- Kir, bulaşık, çamur, pislik.
- Ürüne karışmış yabancı madde.
- Çalı çırpı.
- Bozuk, kapalı, yağmurlu hava
Şu saatte kar yağıyordur, daha fenası hava çepeldir, sokaklar çamurludur.
R. H. Karay - Kirli, bulaşık, karışık, çamurlu.
- Dirty; flithy.
çepelleme
- Çepellemek işi.
çepellemek
- Çepel duruma getirmek.
- Karıştırıp bozmak.
- To muddy; to soil, dirty; to make (someone, something) filthy.
- To adulterate.
- To spoil.