çatlamak ne demek?

  1. Parçaları ayrılıp dağılmayacak biçimde yarılmak.
  2. Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmak

    Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı.

    A. H. Tanpınar
  3. Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan, ağlamaktan ölecek duruma gelmek veya ölmek.
  4. Sıkıntı, sevinç, yalnızlık, heyecan, sabırsızlık, kıskançlık vb. ruhsal durumları aşırı derecede duymak

    Neredeyse sevincinden yüreği çat deyip ortasından çatlayacaktı.

    Y. Kemal
  5. (en)Chap.
  6. (en)Crack.
  7. (en)Split.
  8. (en)Craze.
  9. (en)Dehisce.
  10. (en)Burst.
  11. (en)Die of exhaustion.
  12. (en)Cleave.
  13. (en)Fracture.
  14. (en)Spring.
  15. (en)To crack.
  16. (en)To split.
  17. (en)To fracture.
  18. (en)To chap.
  19. (en)To break.
  20. (en)To burst with impatience.
  21. (en)To die.
  22. (en)To go mad.
  23. (en)Disrupt.
  24. (en)Rupture.

çatlama

  1. Dalgaların sığ kıyıya geldikleri zaman dökülüp köpürmesi, çatlak.
  2. Uygun olmayan kuruma sonucu ağacın boyu yönündeki lif ayrılması.
  3. Tohumların dağılması için meyve kabuğunun yarılması, açılma.
  4. Çatlamak işi.
  5. Bk. çatlama
  6. Uygun olmayan kuruma sonucu ağacın boyu yönündeki lif ayrılması hali.
  7. Aşırı yükleme ya da ısıl genleşme değişmeleri sonucu, yüzeyde beliren çatlakların oluşması.
  8. (en)Fracture.
  9. (en)Cracking.
  10. (en)Splitting.

çatlama direnci

  1. (en)Cracking resistance

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çatlamaçatlama direnciçatlama hastalığıçatlamamakçatlağa aitçatlakçatlak bulucuçatlak desen ile süslemekçatlak desenle sırlamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın