çarpıtmak ne demek?

  1. Çarpık duruma getirmek

    Sağ gözünü şakağa doğru gerip çarpıtarak korkunç bir şekle sokmuştur.

    R. N. Güntekin
  2. Yanlışa ve kötü duruma götürmek

    Örnek tutarlı olmazsa, kimseyi düzeltemez / Tutarlı olmayan örnek herkesi çarpıtır.

    T. Oflazoğlu
  3. Gerçek anlamından saptırmak.
  4. (en)Bastardize.
  5. (en)Distort.
  6. (en)To contort.
  7. (en)To spring.
  8. (en)To make crooked.
  9. (en)To twist.
  10. (en)To distort.

çarpık

  1. Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
  2. Gerçek niteliğini yitirmiş
  3. Aksi, ters, huysuz bir biçimde
  4. Enzootik ataksi.
  5. (en)Warped.
  6. (en)Crooked.
  7. (en)Bent.
  8. (en)Awry.
  9. (en)Skew.
  10. (en)Bandy.

çarpıtma

  1. Çarpıtmak işi.
  2. (en)Distortion.
  3. (en)Twist.

çarpıtmamak

  1. (en)Form of çarpıtmak) distort, make crooked, make awry, twist, torture, wrench, angle, color, colour [Brit.], contort, garble, pervert, skew, slant, strain, warp, wrest, wring.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çarpıtmaçarpıtmamakçarpıtılmaçarpıtılmakçarpıtılmışçarpıçarpı davranımıçarpı deneyiçarpı direnciçarpıcı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın