çarçabuk ne demek?
- Çabucak
Hareket ve heyecanın arkasını kestiğimiz zaman çarçabuk hiç oluveririz.
R. H. KarayOndan beklentimi çarçabuk unuttum.
A. Ağaoğlu - Lickety split.
- Very quickly.
çabucak
- Vakit geçirmeden, kısa bir sürede, acilen, alelacele, anında, bir anda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik, hızla, hızlı, hızlı hızlı, ivedilikle, lahzada, müstacelen, palas pandıras, serian, süratle, şipşak, tez beri, tezce, tezelden, yellim yalellim
- Kısa sürede
- Kolaylıkla.
- Slippy.
- Quickly.
- Apace.
- At no time.
- In no time.
- In a snap.
- With a rush.
çarçar
- Bulgur yapma aygıtı. (-Maraş)
çarçeşm
- Dört göz. (Osmanlıca'da yazılışı: çâr-çeşm)